Sıklıkla el ve ayaklar gibi çevre eklemlerde ağrı ve şişlik ile kendini gösteren bir hastalıktır. Hastalık eklemin kendisi ve çevre dokularında ilerleyici bozulmalara sebep olur. Kronik bir seyir gösterir, eklemlerin dışındaki organlarda da bozukluklara yol açtığı için sistemik (yaygın) hastalıklar içinde de değerlendirilir. Bu hastalıkta, eklemdeki şişlik ve diğer yakınmalar bazı iyileşme periyotları ile seyretmelerine rağmen devamlılık arz ederler. Eklem iltihabı uzun sürerse eklemde kalıcı bozukluklar ortaya çıkar.
GÖRÜLME SIKLIĞI;
Yaklaşık % 1 oranında toplumda görüldüğünü söyleyebiliriz. Kadınlar erkelere göre 2-3 defa daha fazla sıklıkta bu hastalığa yakalanırlar. Hastalığın başlama yaşı genellikle 35-45 yaşları arasındadır. Ayrıca her yaşta hastalığın ortaya çıkabileceğini de söylemekte yarar vardır.
SEBEBİ;
Sebebi bilinmemekle birlikte bazı teoriler ileri sürülmektedir. Bunların içinde bu güne kadar en revaçta olanlarını söyleyecek olursak, enfeksiyon (İltihap ), bağışıklık sisteminde bozukluk ve kalıtımdır. Bazı aile bireylerinde bu hastalığın sık olarak görülmesi veya bu hastalığı taşıyan bir kişinin çocuğunda da bu hastalığın ortaya çıkması kalıtımsal özelliklerin hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadığını düşündürüyor. Buna karşın kesin olarak bu durumun kanıtlandığını söyleyemeyiz. Bazı kişilerde bu hastalığın ortaya çıkmasının sebebi olarak uzun müddet soğuğa ve rutubete maruz kalma ileri sürülmüş olmasına rağmen bu da kesin olarak ispatlanmış değildir. Bunlara ilave olarak psikolojik sıkıntıların da hastalığın ortaya çıkmasında kolaylaştırıcı rol oynadığı ileri sürülen iddialar arasındadır.
DOKU VE ORGANLARDA ORTAYA ÇIKAN BOZUKLUKLAR
Romatoid artritte, vücuttaki koruyucu mekanizmaların etkisiyle oluşan bazı maddeler eklemlerde birikerek romatizmal iltihabın ortaya çıkmasına sebep olurlar. Bu oluşum gittikçe gelişerek eklemi meydana getiren dokularda kalıcı hasarlara yol açar. Eklem şişer,eklem çevresinde bölgesel ısı artışı ortaya çıkar. Hastalığın yeterli tedavi edilememesi sonunda şekil bozuklukları,kısmi veya tam çıkıklar ortaya çıkabilir. Bunun yanında eklem çevresindeki bağlarda da hasarlar ve hatta kopmalar meydana gelir.
Romatoid artritte, % 20-30 oranında derialtı şişlikleri(nodül) oluşur. Bu şişlikler genellikle dirsek gibi bası altında kalan yerlerde oluşabilir.
Özellikle şiş eklem çevrelerinde kas erimeleri meydana gelir.
İletim sinirlerinde oluşan hasar sebebiyle hastalarda ağrılar, uyuşma ve karıncalanma gibi yakınmalar ortaya çıkabilir.
Tendon denilen bağlarda hastalığa bağlı kalınlaşmalar olabilir. Bunun sonucunda parmakların bükücü bağlarındaki bağ ve kılıfı arasında yapışıklıklar oluşur. Bu yapışıklıkların sonucunda ‘tetik ‘ parmak denilen rahatsızlık ortaya çıkar. Daha ileri vakalarda bağlarda kopmalar meydana gelir. Bu durumlarda tendonların operasyonla tamiri gerekir.
Vücudumuzdaki bazı kemik çıkıntılarının üstündeki kas dokusu incedir. Bu bölgedeki darbeleri emmek için küçük kesecikler vardır. Bunlara bursa adı verilir. Romatoid Artritte bu keseler şişer ve ağrıya sebep olurlar.
Orta ve küçük çaplı atardamarlarda da ‘Vaskülit’ (damar cidarında oluşan iltihap) adı verilen bozukluklar ortaya çıkar. Bunların sonucunda oluşan dolaşım bozuklukları,kol ve bacaklarda ülserlere (yüzeysel yara oluşumu),parmak uçlarında ise gangrenlere sebep olur. Bu bozukluklar, küçük sinirlerin dolaşım sistemini etkilerse duyu bozuklukları ortaya çıkar.
Hastaların yaklaşık % 30’unda dalakta,lenf düğümlerinde büyüme olabilir. Bazı hastalarda beyaz kan kürelerinin sayısında azalmalar olur.
Bunun dışında bazı hastalarda kalpte de bozuklukların ortaya çıktığını görüyoruz.
KLİNİK GÖRÜNÜM,
Hastalık ani veya sinsi olarak ,bir veya birden fazla eklemde ortaya çıkabilir. Daha önce de söylediğim, gibi genellikle başlama yaşı 40 civarındadır. Hastaların ilk yakınmaları eklemlerdeki ağrı ve şişliklerdir.
El ve ayak eklemlerindeki simetrik şişlik, ağrı ve eklem çevresindeki ısı artışı, hastalık için belirleyici bir özelliktir. Zaten hastalığın en önemli özelliklerinin başında, birden fazla ve küçük eklemlerde hastalığın başlaması gösterilebilir. Daha az olarak herhangi bir büyük eklemde de ağrı ve şişlikle hastalık başlayabilir. En sık olarak diz ekleminde ağrı, şişlik ve bölgesel sıcaklık artışı görülür.
Daha nadir olarak, tetik parmak,el bileğinde sıkışma sendromu gibi yumuşak doku hastalığı belirtileri ile başlayabileceği gibi,akciğer zarında iltihaplanma ve iç organlarda da tutulum olabilir.
Hastalığın ortaya çıktığı eklemlerdeki sabah tutukluğu ve süresi de tanı koymada çok yardımcı olur. Sabah sertliğinin 1 saatten uzun sürmesi romatiod artrit lehinedir. Bazı hastalarda eklemlerdeki sertlik neredeyse gün boyu devam edebilir.
Erken dönemde kas spazmlarına bağlı hafif deformiteler görülür. Hastalık tedavi edimez ve ilerler ise eklemlerde kalıcı şekil bozuklukları ortaya çıkar. Bu durum hem hastanın görünümünü bozar hem de fonksiyon kayıplarına sebep olur. Özellikle el parmaklarında meydana gelen,kuğu boynu ve düğme iliği adı verilen şekil bozuklukları hastanın normal yaşamını sürdürmesine büyük ölçüde engel teşkil eder. Bu bozuklukların ortaya çıkmasını tedaviler ve rehabilitasyon programlarıyla önleme veya en az düzeye indirmek mümkündür.
Bu tür şekil bozuklukları sadece ellerde ortaya çıkmaz dirseklerde,dizlerde ayak bileği ve ayak parmaklarında da olabilir. Tedavilerdeki ana prensip, bu tür bozuklukların ortaya çıkmasını mümkün olduğunca en az seviyede tutmaktır. Bu bozuklukların ortaya çıkmasıyla yürümeden tutun da bir çok diğer hayati fonksiyonlar zarar görür. Hasta giderek çevresine bağımlı hale gelir.
İyi tedavi edilmemiş ve ileri düzeye gelmiş bir hastanın genel durumunu kısaca sizlerle paylaştığımızda göreceğimiz tablo hiç de iç açıcı değildir. Hasta zorlukla yürüyordur. Her attığı adım adeta bir eziyet haline gelmiştir. Deforme olmuş ve fonksiyon kaybına uğramış elleriyle bastonuna zorlukla tutunur. Dirsekleri içe dönmüş,bükülmüş ve kolları adeta vücuduna yapışmıştır. Yürürken ayaklarını bir diğerinden uzağa getirerek,yerdeki bir şeyi ezmemeye gayret gösterir gibi hantal bir şekilde basar. Topallar veya köstekler gibi yürür. Diz ve ayak bilekleri hafif bükülü olup yürüme sırasında bunları kontrol etmekte zorlandığı görülür. Hastanın genel durumu ileri derecede düşkün olup,yüzü solgun ve zayıflıktan adeta bir deri bir kemik halindedir. Dikkatlice bakıldığında, hastaların çoğunda her iki el parmaklarındaki hastalık belirtilerini kolayca görürüz. Hastalık sadece eklemdeki bozukluklarla sınırlı değildir. Cilt ve adalelerde de bozukluklar ortaya çıkar. Ellerin derisi dümdüz,ince ve gergin bir haldedir. El sırtında,kemikler arasındaki adale erimiş ve ileri derecede zayıflamıştır. Kollarda ve bacaklardaki deri, erimiş adaleler üzerinde gevşek ve sarkık bir şekilde ve zar gibi incelmiş bir halde durur.
Hasta yatağa giderken çok zorlanır ve yardıma ihtiyaç duyar. Ağrılar istirahata göre hareket esnasında ileri derecede fazladır. Zaman, zaman eklemlerindeki lokal (Eklem çevresinde) sıcaklık artışı,şişlik ve ağrıdan yakınırlar. Hastalar için el sıkışma çok ağrılıdır. Ruhsal durumları farklılıklar gösterir. Hastaların çoğunluğu ürkek,sorumluluk almaktan kaçınan,tabiri caizse etliye sütlüye dokunmadan günlük yaşamlarını sürdürmeye çalışan kişilerdir. Evde ve toplu alanlarda yardım alma ihtiyacını hissederler ve bir yardımcının yanlarında olması onları rahatlatır. Bu durumlarda hastalara gerekli tedavilerin yapılması suretiyle, öz güvenlerini kazanmaları mutlaka sağlanmalıdır.
Birden fazla ekleminde yakınması olan hastalara,böyle bir sona doğru gidebilecekleri mutlaka anlatılmalıdır. Sevindirici olan husus, erkenden başlanılan ve uygun şekilde tedavi edilen ve doktoruyla sıkı bir ilişkide olup verilen tedavileri eksiksiz uygulayan hastaların sadece yarıdan azı böylesine olumsuz sonuçlarla karşılaşır.
Teselli bulmamız gereken husus, hastaların önemli bir kısmının yukarıda özetlediğimiz son safhaya gelmeden hastalıktan kurtulmalarıdır. Ufak tefek hastalığa ait kalıntıların olması dışında kötü bir sona herkesin gitmeyeceğini bilmek, hepimizin hakkı ve gönlümüzü ferahlatan bir husustur.
TEDAVİ
Eklem hastalıklarında tedavideki başlıca amaçlar:
1)Ağrıyı azaltmak veya ortadan kaldırmak,
2)Eklemdeki şişliği (enflamasyon) ortadan kaldırmak,
3)Hastalanmış eklemin hareketliliğini sağlamak,
4)Eklemde meydana gelebilecek deformitelere (şekil bozukluğu) mani olmak,
5)Eklem çevresindeki kas gücünü korumak ve hatta güçlendirmek.
Romatoid artrit tedavisi bilgi ve deneyim gerektiren hastalıkların başında gelir. Uzman bir hekim hastalığı ve tüm tedavi seçeneklerini göz önünde bulundurarak hastasını tedavi eder. Her türlü yeniliği takip eden ve hastasıyla yakından ilgilenen bir hekimi tercih etmek hastaların lehine olan bir durumdur.
Bunun yanında, hastaların da kendisini tedavi eden hekime güvenmeleri ve verdiği direktif ve tedavileri eksiksiz uygulamaları,başarılı bir tedavi için en gerekli faktördür.
ALINMASI GEREKLİ GENEL TEDBİRLER.
- Yatak istirahatı,
- Düzenli bir yaşam
- Düzenli çalışma alışkanlıkları
- Fiziksel ve ruhsal stress’lerden kaçınma
- Genel sağlığımızı koruma ve düzenli egzersiz
- Sağlıklı beslenme
- İdeal kiloyu koruma
Yukarıda saydığımız önlemler hastalığın kötüleşmesini önlemek adına mutlaka uymamız gerekli olan kurallardır. Hekimin hastayı takibi ve tedaviyi düzenlemesinin öneminden daha önce bahsetmiştik. Bu bağlamda nasıl bir yatak istirahatının olacağı,ne zaman hastaneye yatacağı ve ne zaman günlük yaşamına döneceği, hekim kontrolünün sonunda açıklığa kavuşacak olan konulardır. Nekahet döneminin ne kadar süreceği ve eğer işini değiştirmesi gerekiyorsa nasıl bir işe gireceği konusunda hekimin hastaya yol göstermesi çok önemlidir. Bazen iş değişimi yapılmıyorsa, hastanın çalışma süresini azaltması önerilebilir.
Hastalık iyileşme ve alevlenmelerle seyreder. Hastalığın hafiflediği dönemlerde temiz havada dolaşma ve güneşlenme kan dolaşımı üzerine olumlu etki yaratarak hastanın genel durumunun daha iyi bir hale gelmesine yardımcı olur.
Unutulmaması gerekli olan bir diğer önemli konu, genel olarak sağlığın korunması ve başka hastalıklarla bünyenin zayıf düşürülmemesidir.
İLAÇ TEDAVİSİ
Genel prensip olarak,öncelikle hastanın rahatlatılması lazımdır. Bunun için ağrı kesiciler ve antienflamatuvar dediğimiz doku şişliğini gideren ilaçlar kullanılır. Bu ilaçların yetmediği durumlarda daha ciddi ilaçlar devreye girer. Biz bunlara uzun etkili ilaçlar adını veriyoruz. Bu ilaçların faydaları yanında bazı yan etkileri de vardır. Bu istenmeyen etkiler bazen çok olumsuz sonuçlara da yol açabilir. Tedaviyi düzenleye hekim hastayı yakından izleyeceği için olumsuz her belirtiye göre anında tedbirini alır. Daha önce de söylediğim gibi bu tip uzun süren ve tedavisi güçlük arz eden hastaların doktorlarıyla yakın ilişkide olmaları çok